DAĞLAR
Nice âşıklara ah çektiriyor,
Ezelden ebede töreniz dağlar,
Kimisine bitmez ilham veriyor,
Beliniz, ovanız, dereniz dağlar.
Çıksam gitsem eteğiniz şirin mi?
Koyağınız yamacınız serin mi?
Ok mu değdi, bağrınıza derin mi?
Sizinde ben gibi yareniz dağlar.
Ölmedikçe sona ermez kararım,
Külünk alır Ferhat gibi yararım,
Yar yitirdim, yana yana ararım,
Yok mu ayrılığa çareniz dağlar?
Bu sene olmazsa gelecek sene,
Çıkar yücenize beklerim gene,
Haber vermek için Fikret Dikmen’e,
Daha dolmadı mı süreniz dağlar!
BİZ VARIZ
Biz doğmadan alnımıza yazılmış
Duyguların süzgecinden süzülmüş
Bu milletin yüreğine kazılmış
Mühür mühür Türkülerde biz varız
Bu millettir Türkülerin sahibi
Umman gibi derin görünmez dibi
Her insan çözemez gizli sır gibi
Sihir sihir Türkülerde biz varız
Dost bağında yediveren gül gibi
Mızrapla inleyen sarı tel gibi
Gönüllere akan coşkun sel gibi
Nehir nehir Türkülerde biz varız
Yankılanır ozanların sesinde
Gâhî kederinde gâh neşesinde
Güzel Türkiyemın her yöresinde
Şehir şehir Türkülerde biz varız
Fikretim kalsam da yalnız başıma
Türkülerden ayrılamam boşuna
Türkü yazın mezarımın taşına
Şiir şiir Türkülerde biz varız
SEVMEYECEĞİM
Umutla bekledim haftayı ayı
Sevgiden alırım en güzel payı
Köprüyü geçesiye ayıya dayı
Demedim dememde demeyeceğim
Yaş yarıyı geçti dayandı kırka
Hiç meylim olmadı dolara marka
Ayazda kalsam da emanet hırka
Giymedim giymemde giymeyeceğim
Bir tutamam uzak ile yakını
Ayırırım karasını akını
Tüyü bitmedik yetimlerin hakkını
Yemedim yememde yemeyeceğim
Bir can incitirsem ocağın söne
Pervane misali dönmem her yöne
Dik duran başımı bir zaman öne
Eğmedim eğmemde eğmeyeceğim
Haksızlık Fikret in içinde sızı
Can tende durdukça kesilmez hızı
Yalancıyı sahtekâr ı hırsızı
Sevmedim sevmemde sevmeyeceğim
SOR BENİ
Bir divane âşık derler
Tanıdı sağırlar körler
Kime sorsan gösterirler
Âliden sor veliden sor
Hak yoluna girdiğimi
Nice sırra erdiğimi
Dosta ikrar verdiğimi
Şahı merdan âliden sor
Hem eskiyim hemde yeni
Kuranda okudum feni
Tanımayan yok ki beni
Akıllıdan deliden sor
Fikret yazar tabelamda
Kusur koymam hiç kelamda
Bu âlemde o âlemde
Diriden sor ölüden sor sor sor beni
BEN AĞLARSAM
Ben ağlarsam gözlerimde yaşım ol
Acıkırsam azığım ol, aşım ol
Öldüğümde mezarımda taşım ol
Bekle başucumda çürüyesiye
Üzerimi çimen bürüyesiye
Gelen geçen neyin nesi demesin
Ruhum ile konuş, duyarım sesin
Bedenimi yılan, çıyan yemesin
Bekle başucumda çürüyesiye
Üzerimi çimen bürüyesiye
Dayan sakın bıkma, usanma, yılma
Asla başkasına şefaat kılma
Bir dakika başucumdan ayrılma
Bekle mezarımda çürüyesiye
Üzerimi çimen bürüyesiye
Yeter artık deyip bırakıp gitme
Ben yiter giderim bari sen yitme
Gizli ağla yâd ellere belletme
Bekle başucumda çürüyesiye
Üzerimi çimen bürüyesiye
Gayet vakur görün gayet de metin
Hiçbir zaman esirgeme gayretin
Vasiyeti budur senden Fikret’in
Bekle başucumda çürüyesiye
Üzerimi çimen bürüyesiye
TÜRKÜCE
Kimi âşıkların yanık telinden
Kimi bin yıllardır süzülmüş gelmiş
Kimi şekil bulmuş usta elinden
Kimi mısralara dizilmiş gelmiş
Kimi halk dilinde bir ağıt olmuş
Kimi de gönülden gönüle dolmuş
Kimi kimliğini aramış bulmuş
Kimi kaderine üzülmüş gelmiş
Kimi yar gibidir kimi de ana
Kimi de sığmamış saraya hana
Kimi baş kaldırmış şaha sultana
Kimi nasihatli söz olmuş gelmiş
Kimi Pir Sultan’la gelmiş bu yaşa
Kimi Seyrani’yle vermiş baş başa
Kimi Bedrettin’le tutulmuş taşa
Kimi Nesimi’yle yüzülmüş gelmiş
Kimi yüreklerde şifasız yara
Kimi sevdalanmış çıkmış firara
Kimi bu Fikret’in derdine çare
Kimi alnımıza yazılmış gelmiş
UYUM SAĞLAMAZ
Bedenim ruhuma yabancılaştı
Beynim düşünceme uyum sağlamaz
Bu aşkın elinden feleğim şaştı
Gündüzüm geceme uyum sağlamaz
Şekerim acıdı bal bana eşki
Terimi namerde eyledim içki
Nedir bu bendeki yaman çelişki
Bir demim bir demime uyum sağlamaz.
Eğilmez bilirdim eğildi başım
Gözümden gizlice süzüldü yaşım
Yüce dağlar gibi boralı başım
Enginim yüceme uyum sağlamaz
Nice evliyadan dilek diledim
Umudumu uc ucuna uladım
Ektim, çapaladım, her gün suladım
Çiçeğim bahçeme uyum sağlamaz
Fikret’im bir türlü çilem bitmiyor
İntizar etmeye dilim yetmiyor
Mısralarım birbirini tutmuyor
Kafiyem heceme uyum sağlamaz
ÖMÜR BOYUNCA
Gönlümü dost için derviş eyledim
Şala meyletmedim ömür boyunca
Nice derya, deniz umman boyladım
Sala meyletmedim ömür boyunca
Hiç kimsenin ardı sıra atmadım
Helal kazancıma haram katmadım
Çıkar için onurumu satmadım
Yala meyletmedim ömür boyunca
Sevgi diyarına çok kondum göçtüm
Akıl köprüsünü mantıkla geçtim
Bilime inandım gerçeği seçtim
Fala meyletmedim ömür boyunca
Kibirden sıyrıldım, kinden arındım
Canlıya cansıza aynı göründüm
Tabiatta yedi renge büründüm
Ala meyletmedim ömür boyunca
Fikret’im kimseye kin beslemedim
Haramdan tarafa dönmedi bendim
Hırsı dizginledim tamahı yendim
Mala meyletmedim ömür boyunca
BU TÜRKÜLER OLDUKÇA
Umut dağlarını duman bürümez
Yelimizde bu türküler oldukça
Âşıklar ölür de asla çürümez
Telimizde bu türküler oldukça
Her dem her zeminde çalar söyleriz
Dost yoluna canı feda eyleriz
Nice deniz, derya, umman boylarız
Selimizde bu türküler oldukça
Ninnilerle açar bebek gözünü
Ozan yüreğinden söyler sözünü
Okyanuslar söndüremez közünü
Külümüzde bu türküler oldukça
İlham aldık evliyadan, uludan
Erzincan’dan, Ankara’dan, Bolu’dan
Fışkırır boy verir Anadolu’dan
Dölümüzde bu türküler oldukça
Soframızda ekmek gibi, aş gibi
Bin yıllardır eğilmeyen baş gibi
Mecnun’a, Leyla’ya arkadaş gibi
Çölümüzde bu türküler oldukça
Fikret derki türkü bizim gıdamız
Vazgeçilmez tutku kara sevdamız
Gök kubbede yankılanır sevdamız
Dilimizde bu türküler oldukça
SIRADANLAŞTI
Hiç tadı kalmadı baharın, güzün
Haftamız, ayımız sıradanlaştı
Değeri kalmadı sohbetin, sözün
Kahvemiz, çayımız sıradanlaştı
Glikoz karıştı şekere, bala
Çoban hasret kaldı dilli kavala
Mızrak sığar oldu dipsiz çuvala
Okumuz, yayımız sıradanlaştı
Bir zamanlar sevenlere umuttuk
Gün oldu deveyi hamutla yuttuk
Eşi, dostu, akrabayı unuttuk
Emmimiz, dayımız sıradanlaştı
Köyler ıssızlaştı oldu bir ören
Dosta, akrabaya girdi bir kıran
Obalar dağıldı, haneler viran
Irkımız, soyumuz sıradanlaştı
Dünya yansa ne ki kimine göre
Projektör yaksak nafile köre
Gelenek, görenek, örf, adet, töre
Halimiz, huyumuz sıradanlaştı
Fikret’im içimde derin bir kaygı
Küçüğe sevgi yok, büyüğe saygı
Nefrete yenildi insani duygu
Kötümüz, iyimiz sıradanlaştı